#insanları seyreden güvercin

[roojjjjj]

Allah razı olsun abi ya

(İnsanları Seyreden Güvercin hakkında)

[muhaibb]

Bir Film Bir Kare #262 – En Duva Satt På En Gren Och Funderade På Tillvaron (2014)

Film Notu : 4/10

Normalde filmlere çok düşük notlar vermek pek huyum değildir. Çoğu filmin kendince anlatmak istediği bir derdi vardır. 4 aslında derdi olmayan ve perdeye güzel yansıtılamamış, güzel oyunculuktan yoksun veya ne bileyim her şeyiyle eksik olan bir filme verilebilecek bir puan. Peki Türkçeye İnsanlari Seyreden Güvercin olarak çevrilen bu filmin gerçekten bir derdi yok mu? Aksine derdi olan bir film İnsanlari Seyreden Güvercin. Hatta birçok izleyici tarafından(ekşi sözlükte fazlaca var) baya bir övülmüş. Filmi ne zaman izlediğimi hatırlayamıyorum. Ancak üzerinden çok zaman geçmedi ve filme dair hiçbir şeyi hatırlamıyorum açıkçası. Tek hatırladığım şey bu filmi Hayata Röveşata Çeken Adam (En man Som Heter Ove) filmini izledikten sonra izlemiştim. Uzaktan görünür bağları şöyleydi, ikisi de İskandinav filmi ve ikisi de komedi. Bu benzerlik bile benim için yeterliydi. Filmi izlemeden önce filmden beklentim Hayata Röveşata Çeken Adam’daki gibi sıcak bir hikayeydi sanırsam. Filme başladığımda gördüm ki İnsanları Seyreden Güvercin tam bir kara mizah ve sanat filmiydi. Ancak bu haliyle de sevebilirdim pek tabi ki. Seveceğim ana kadar bekledim ancak film bittiğinde çok büyük hayal kırıklığına uğramıştım.

Filmi izledikten sonra film hakkındaki yorumları okudum, göremediğim bir şeyler var mı diye? Muhtemelen filme dair bir şeyler kaçırıyor olmalıydım. :D Ancak yorumlar da beni hiç tatmin etmedi. Evet filmin bir derdi vardı, bir şeyler anlatıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam 1-2 sahnesini de çok beğenmiştim. Peki sonuç? Şu an inanın ne anlattığını hiç hatırlamıyorum ama anlattığı şey için film çekmeye değer mi ya da anlatılan şey daha güzel bir şekilde perdeye aktarılamaz mıydı? Sonuç itibariyle filmin çaldığı zamanıma(bknz: kötü film izlenmeden iyi film izlemek mümkün değil) ve filme yapılan şahane yorumlara tepkimi bu şekilde koydum diyebilirim.

Filme dair sevdiğim çok küçük bir not geçeyim. Filmde hep donuk renkler tercih edilmiş ve yaşadığını bile unutmuş insancıklar var filmde bolca. Sizi başka bir dünyaya götürüyor kısacası. Filmin konusuna dair hiçbir şey söyleyemedim şimdiye kadar ama sanırım konuya birazcık yaklaştık bu sefer. J

Film hakkındaki güzel yorumlara şurdan ve şurdan ulaşabilirsiniz. Aman spoilera dikkat!

İyi seyirler diliyorum.

[mythologicalallien-blog]

İlk mi?

Öylesine yaşanan bir şehir hayatında , öylesine bir gün doğuyor günün ilk ışıkları eşliğinde. Direğin başına konmuş umarsızca etrafı seyreden bir güvercin kanat çırpıyor ilk defa yeni güne. ve yeni güne ilk defa bir adım atıyor metropol insanları. 

Bu ilk her gün yaşanıyor halbuki. Günün umudu, günün ışıklarıyla belirirken, hayatın akışını ilk defa karşılamıyor yorgun ayaklar.

İlk mi dersin yaşanan her güne, Belkide bazılarımız için son gündür. Hazin mi umut mu bilinmez İlkler.

ve ilk yazı bu aslında :)))

[oscarfavorite]

A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence / En duva satt på en gren och funderade på tillvaron (İnsanları Seyreden Güvercin) Roy Andersson'un yazıp yönettiği komedi, dram filmidir...

[roojjjjj]

İnsanları Seyreden Güvercin